Fıkralar

 

 Bir tane daha solucan

Derste öğretmen herkese teker teker sorar. Önce Ahmet'e sorar:
- Ayakları olmayan bir hayvan biliyor musun?
Ahmet:
- Balık.
Sonra Mahmut'a sorar:
- Sen bir tane daha biliyor musun?
Mahmut:
- Solucan.
En son olarak bizim Hasan'a sorar:
- Sende bir tane daha söyle de, başka soruya geçelim.
Hasan:
- Bir tane daha solucan.

 

-----------------------------------------------------------------------

Nasrettin hoca ve eşyaları

 
Nasreddin Hoca sürekli ikilemeli konusan bir arabaciya bir gün der ki:
"Efendi, benim esyalar tasinacak, gel de tasi" Arabaci,
"Neler var" diye sorar. Hoca,
"Dolap molap, yatak matak, sandalye mandalye" der. Arabaci,
"50 Akceni alirim Hoca" der. Hoca,
"Olur" der. Arabaci esyalari tasir, Hoca adama 25 Akce verir. Adam,
"Hoca, bu paranin yarisi" der. Hoca,
"Iyi ya iste, sen de esyalarin yarisini tasidin, dolapi götürdün, molap kaldi, yatagi götürdün, matak kaldi"der.
 
-------------------------------------------------
 
Sarhoş ve komiser
 
Sarhoşun biri üst baş dağınık bir halde karakola gelir, araba anahtarını
göstererek komisere şöyle der :
- Komiserim şu elimde gördüğünüz anahtar var ya, onun üstünde az önce
benim arabam vardı, şimdi yok. Arabamı çalmışlar...
Komiser sarhoşa söyle bir bakar;
- Sen önce kendine bir çeki düzen ver bakayım, şu haline bak... Devletin
komiseri önünde böyle fermuarı açık durmaya utanmıyor musun?
Sarhoş pantolonunun önünde açık fermuara bakar ve şöyle der :
- A ha!, karıyı da çalmışlar...
 

-----------------------------------------------------
 
Politika nedir !! 
Politika Nedir?

İşte budur :

Çocuk babasına sorar: "Baba politika nedir?"

Baba şöyle der: "Bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim.

Annen parayı yönetir, öyleyse o hükümettir.

Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o
da sendikadır.

Hizmetçi kız ise isçi sınıfıdır.

Bizlerin ise tek hedefi vardır, senin rahatlığın. Dolayısıyla sen de halksın ve altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir.

Söyle bakalım anlayabildin mi?"

Çocuk düşünür ve o gece babasının anlattıklarını düşüneceğini söyler.

Gece yarısı cocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını pisletmiştir ve ağlamaktadır.

Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider.

Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz.

Hizmetçi kızın odasına gider. Bakar ki babası hizmetçi kızla yatmaktadir.

Dedesi de pencereden gizlice onları izlemektedir.

Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu farketmezler bile. Çocuk hiç bir sey yapamadan yatağına geri döner.

Ertesi sabah baba çocuğa kendince politikanın ne oldugunu anlatmasını
ister.

-"Evet" der çocuk, "kapitalizm" işçi sınıfını kötüye kullanıyor... Sendika bunu seyrediyor... Bu arada hükümet uyuyor... Halk ise dikkate alınmıyor... ve gelecek bokun içinde yatıyor!

İşte politika budur..!


--------------------------------------------------------------------
 
 
 Kadeş Savaşı 
 
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...


---------------------------------------------------------------------
 
 
Esas akıl 
 
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl
belirliyorsunuz?

Doktor:
Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey
veriyoruz.
Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl
boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz.

Siz NE yapardınız?

Adam:
OOO ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova
kaşık ve fincandan büyük.

Hayır, der doktor.

Normal bir insan küvetin tıpasını çeker.

 

---------------------------------------------------------------

 

 

    Amin evlatlarım
 
Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.

Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.

Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika!!
ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!

papağan dile gelir
-Amin evlatlarım.....)))
 


--------------------------------------------------------------------

 

 

Temelle Yunan askeri

 
Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler Yunan da:
- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."


 

Sitede ara

© 2013 Tüm hakları saklıdır.